Ana Sayfa

 
 

Edebiyat

 
 

Öyküler

 
 

Makaleler

 
 

Şiirler

 
 

Tiyatro

 
 

Hakkımızda

 
 

İletişim

 
     
  Hidayet Karakuş
Nazan Duman
Kübra DurmuşGülçin Can
Hüseyin Durmuş
Emrah Buran
 
 

 
   
     
 

YAZILARINIZI
BEKLİYORUZ





kafiyenet okurlarının siteye katkılarını bekliyoruz.
Yazılarınızı iletin, yayınlansın.
Şimdiden katkılarınız için teşekkür ederiz.

İletişim adresi olarak
yazi@kafiye.net
adresini kullanabilirsiniz.

 
     
  Yunus Emre
Pir Sultan Abdal
Köroğlu
Erzurumlu Emrah
Dadaloğlu
Aşık Veysel
 
     MAKALELER                                          
   ELVAN  USUL  
 


             
ÜNİVERSİTELİ GENÇ 

Geçenlerde alış veriş yaptığım bir mağazada, neşe ve korkunun evladını kalbine hapsetmiş genç bir bayanla karşılaştım. Öyle hayat dolu, öyle pozitif enerji kaynağı gibi gülümseyen dudaklarından süzülen sözlere şahit oldum istemeden.

Uzun bir maratonu başarıyla kulaçlamış ve sonunda üniversitede okumaya hak kazanmış. “ işte oldu, sonunda başardım, bi okulu bitireyim başka hiç bir şey istemem daha ” diyordu iş yeri sahibine. Yoğun bir temponun ardından gelen başarının sebep olduğu şaşkınlık diyorum sözlerine. Zira hayat henüz onun için başlamamıştır ki; o “başka bir şey istemem” deme hakkını kullansın.

Dört yıllık üniversite serüveninde, farklı bir memlekete gitmenin, ilk hasretin, ilk yalnızlığın, ilk kendi kararını kendi hür iradesiyle vermenin, ilk yanılışların, ilk yanlış arkadaşlıkların, ilk nâmekân kalışların, ilk feleğin sillesini tadışların şokunu atlatmadan ; “hayattan başka bir şey istemem” demek ;“bekara eş boşamak kolay gelir” gibi sözlerin ne kadar doğru mantıkla söylendiğini ispatlar bizlere.

            Pek çok acı ve tatlı ilklerin yaşandığı üniversite hayatından sonra ne olacak? Bitecek mi ilkler, bitecek mi beklentiler, kuruyacak mı hayat suyu orada? Peki, ne olacak?

            O genç gibi, daha nice ümitlerle, bir meslek, bir zanaat edinmek adına üniversite kapılarını aşındıran tüm o taze fidanları neler bekleyecek? Daha kaç labirentin şampiyonu olmak zorundalar emellerine ulaşmak için? Dördüncü yılın ardından, el gibi bir kâğıt parçası tutuşturulup ellerine, “geldiğiniz yere geri dönün” mü denilecek? Evet! Sanki hiç mürekkep yalamamış, hiçbir artıyı kalbine, beynine eklememiş bir sürü insan salınacak meydana. Başarılılar arasındaki başarılıların ufak bir şansı olsa da, pek çoğu kendi âlemlerinde arayacak ekmeklerini. Bileziği paha edemezse şayet, ya aç kalacak ya da aç bırakacak.

  Mağazada gördüğüm o genç, henüz dördüncü yılının sonunu göremiyor ki, büyük hedefleri olsun hayattan. Ufkunu açamamışız ki, düşmeden geçsin yollardan. Biz bizi eğitememişiz ki, yaşamışız hep yorulmadan. 

“Eğitim, eğitim, eğitim, her şeyin başıdır eğitim” diyen efendiler, hali hazırdaki eğitim sistemini kaoslardan düze, saraylardan köye, kâğıtlardan beyne çıkarmanın, yaymanın, yazmanın zamanı hala gelmedi mi?

Elvan USUL
           Eylül / 2007

 
 

 
 
                                                                                                 Ana Sayfa  
     
   
 

    

 
     
 

 
     
     
 

 
   Günlük Özgürlük  
 

 

 
     
  Dr Tuncay Filiz
Milli Eğitim Baka.Çanakkale
Kültür ve Turizm
İzmir Belediyesi
Konak Belediyesi